Yük. Kim. Hasan ÖZ
Asbest Kanserojendir!
Asbest, lifsel yapıda kristalize silikat mineralidir. Asbest mineralleri ısı ve elektriği geçirmemesi, ısı direnci, uzun liflerinin kolay işlenir olması sebebiyle inşaat, gemi, taşıt, tekstil ve diğer sanayi alanlarında tercih edilmektedir. Halk arasında ak toprak, çorak toprak, gök toprak, çelpek, höllük veya ceren toprağı gibi isimlerle de bilinmektedir. [1]
Zaman zaman basında asbestin kanserojen etkisine dair haberler görmekteyiz. Köylerde genellikle bu toprağı duvarları sıvamak için kullanan halk bu maddeye maruz kalmakta, uzun süre maruziyet sonucu sağlık problemleri ortaya çıkmaktadır. İlgili haberlerde tüm köyün neredeyse tamamında kanser vakası olduğu bildirilmektedir.[2], [3], [4]
Batı ülkelerinde mesleki hastalık olarak bilinen asbest solunuma bağlı akciğer hastalıkları ülkemizde de önemli bir sağlık sorunudur. Ülkemizde 2005 yılından sonra her türlü asbestin üretilmesi ve kullanılmasını yasaklamıştır.
Asbest lifleri, çapraz, uzunlamasına ve küme halinde bulunurlar. Sadece 3 asbest lifi kullanılmaktadır. Bunlar; krizotil (%98), amozit ve krokidolittir. Solunan havadaki asbest liflerinin boyu 3.0-20.0 µm ve kalınlığı 0.01 µm olduğu için çıplak gözle görülememektedir, sadece elektron mikroskobu ile görülebilmektedir. Asbestin başlıca kullanım alanları; tekstil, filtreler, gemi yapımı, uçak yapımı, çimento üretimi, otomobil yapımı izolasyon ürünleri, su boruları yapımı, petrokimya endüstrisi, gaz maskelerinin yapımı, yer karoları ve kaplama levhaları alanlarıdır. Asbest bazı sigara filtrelerinde yanmayan özelliği nedeniyle kullanılmıştır. Ayrıca büzülmeyen asbest boru kaplamada, asbestli fitil ambalajda, asbestli kağıt bantlarında, fren ve debriyaj balatalarında ve asbestli çimento boru imalinde kullanılmaktadır.[5]
Asbest ve Sağlık
Asbestin solunum ya da içme suyu yoluyla vücuda girmesi sonucu başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açtığı bildirilmektedir. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’nın (IARC), kanserojen maddeler listesinde asbest maddesi, "kesin kanserojen" tanımlanması ile 1. grupta sınıflandırılmıştır. Asbestin neden olduğu hastalıklar; asbestoz (liflerin akciğer zarında yara oluşturması), mezotelyoma (akciğer zarı ve karın zarı kanseri) akciğer, gırtlak ve sindirim sistemi kanseri, akciğer zarı kalınlaşmasıdır.
Ülkemizde asbeste bağlı hastalıkların bulunduğu yerleşim birimlerinin sayısı hayli fazladır: Eskişehir-Mihalıçcık ilçe ve köyleri, Muğla-Milas, Konya-Ereğili'nin Halkapınar ve Ayrancı köyleri, Çankırı-Ilgaz ve Şabanözü köyleri, Yozgat Sorgun'un ilçe ve köyleri, Sivas-Yıldızeli ve Şarkışla ve köyleri, Diyarbakır-Ergani ve köyleri, Elazığ-Maden ve Palu köyleri, Malatya, Adıyaman, Urfa-Siverek ilçesi, Denizli-Tavas ilçesi köyleri, Burdur Yeşilova bölgesi, Kütahya Aslanapa ve Gediz ilçesi, Afyon Emirdağ ilçe ve köyleri, Hatay-Kırıkhan ve Reyhanlı köyleri, Toros Dağları köylerinin bazılarında tremolit asbeste bağlı hastalıklar gelişmektedir. [6] [7]
Düşük oranlarda asbest soluduğumuz havada ve doğal kaynaklar da dahil olmak üzere içme suyunda bulunmaktadır.[8] EPA (U.S. Environmental Protection Agency), içme suyunda yoğunluk sınırı olarak uzun lifler için (uzunluğu 5 µm'yi geçen lifler) litre başına 7 milyon lif olarak alınmasını önermiştir. [9]
İş Sağlığı ve Güvenliği Açısından Asbest
Bu konuyla ilgili olarak; Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanmaktadır. İlgili Yönetmelik ‘Madde11 – (1) İşveren, bu Yönetmelik kapsamındaki çalışmalarda çalışanların maruz kaldığı havadaki asbest konsantrasyonunun, sekiz saatlik zaman ağırlıklı ortalama değerinin (ZAOD-TWA) 0,1 lif/cm3’ü geçmemesini sağlar.’ denilmektedir. Yönetmelik çerçevesinde sınır değerin aşılmaması için aşağıdaki önlemlerin alınması gerekmektedir:
a) Asbest olduğu belirlenen çalışma alanlarında;
Gerekli işaretlemeler yapılır ve uyarı levhaları konulur.
Görevli olanlar dışındaki çalışanların girmesi önlenir.
Sigara içilmesi yasak olan alanlar belirlenir.
Yeme içme için ayrılan yerler, asbest tozu ile kirlenme riski bulunan yerlerin dışında seçilir.
b) Asbestle çalışılan işyerlerinde;
Çalışanlara koruyucu giysi, solunum cihazları gibi yapılan işe uygun kişisel koruyucu donanım verilir.
Kişisel koruyucu donanımlar işyeri dışına çıkarılmaz. Koruyucu giysiler işyerinde veya temizlik işlerinin yapıldığı yerlerde temizlenir ve işyerinden yalnızca kapalı kaplar içerisinde çıkarılır.
Koruyucu giysiler ile çalışanların kendilerine ait giysileri ayrı ayrı yerlerde muhafaza edilir.
Çalışanlara uygun el ve yüz yıkama yerleri, tozlu işlerde ise duş imkanı sağlanır.
Kullanılan kişisel koruyucu donanımlar, özel olarak belirlenmiş yerlerde saklanır, her kullanımdan sonra kontrol edilip temizlenir, tamir ve bakımı yapılır.
Asbestle ilgili işlerde çalışanlar sağlık gözetiminde bulundurulmalıdır.
Bu kapsamda aşağıdaki işlemler gerçekleştirilmelidir:
a) Bu Yönetmelik kapsamındaki işleri ilk defa yapacak kişinin, önce işyeri hekimi tarafından genel sağlık durumu değerlendirilir ve Ek-I’de belirtildiği şekilde, özellikle solunum sistemi muayeneleri başta olmak üzere genel sistemik fizik muayene ile diğer tetkik ve kontrolleri yapılır. İşyeri hekimi, risk değerlendirmesi ve ölçüm sonuçlarını dikkate alarak çalışanların sağlık durumlarını değerlendirir ve değerlendirme sonucuna göre akciğer radyografilerini uygun sürelerle tekrarlar, bu süre 2 yılı aşamaz.
b) Sağlık gözetiminden sorumlu işyeri hekimi; muayene ve tetkiklerin sonucuna göre, çalışanın asbeste maruz kalacağı işlerde çalıştırılmaması da dahil her türlü koruyucu ve önleyici tedbirleri belirleyerek işverene önerilerde bulunur.
c) Çalışanlara maruziyetin sona ermesinden sonra da yapılması gereken sağlık değerlendirmeleri ile ilgili bilgi verilir. Hekim, maruziyetin bitmesinden sonra sağlık gözetiminin devam etmesi gereken süreyi belirleyebilir.
ç) Çalışan ve/veya işveren sağlık muayene ve tetkiklerinin yeniden yapılmasını isteme hakkına sahiptir.[10]
Önlemler
Ülkemizin ayrıntılı asbest haritası çıkarılarak; riskli bölgelerde yerleşim yeri kurulmasına izin verilmemeli,
Halkımız asbestin neden olduğu hastalıklara karşı eğitilmeli,
Asbestli ürünleri kullanan halk bilinçlendirilerek; bu ürünlerin kullanılmaması sağlanmalı,
Ürünlerin denetim ve analizleri yapılarak; asbestli ürün üretiminin ve piyasaya arzının engellenmesi sağlanmalı,
İş sağlığı ve güvenliği açısından ilgili yönetmelik[10] hükümleri uygulanmalıdır.
KAYNAKLAR
[1] Alleman, James E., & Mossman, Brooke T; Mossman (July 1997). "Asbestos Revisited". Scientific American 277: 5457. Bibcode:1997SciAm.277a..70Ahttp://virlab.virginia.edu/Nanoscience_class/lecture_notes/Lecture_14_Materials/Asbestos_CNT/Sci%20Am%20-%20Asbestos%20Revisited%20-%20July%201997.pdf
[2] Sabah Gazetesi, http://www.sabah.com.tr/Yasam/2013/08/15/beyaz-toprak-bir-koyun-kaderini-karartti
[3] Hürriyet Arşiv, http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/printnews.aspx?DocID=15382759
[4] Milliyet Gazetesi, http://www.milliyet.com.tr/default.spx?aType=SonDakika&ArticleID=979332
[5] Atabey, E., 2005. Tıbbi Jeoloji, 61-83, Ankara.
[6] Barış,Y.İ., Bilir, N. and Artvinli, M., 1988. An epidemiological study on an Anatolian village environmentally exposed to tremolite asbestos. Br J. Indust Med., 45, 838-840.
[ 7] Barış, Y.İ., 2002. Türkiye'de asbest ve fibröz zeolit (eriyonit) ile ilgili akciğer hastalıkları. Beslenme, Çevre ve Kanser Sempozyumu Bildiri Özleri, 22-23, Ankara.
[8] Agency for Toxic Substances and Disease Registry, ToxFAQs™ for Asbestos, http://www.atsdr.cdc.gov/toxfaqs/tf.asp?id=29&tid=4
[9] http://water.epa.gov/drink/contaminants/basicinformation/asbestos.cfm
[10] Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik, 25.01.2013 tarih ve 28539 sayılı Resmi Gazete, http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2013/01/20130125-24.htm