Araştırma
Buzul Çağında Almanya’da Su aygırları ve Mamutlar Yan Yana Yaşamış!
Yeni bir araştırma, bu şaşırtıcı gerçeği ortaya çıkardı. Bilim insanları, suaygırlarının Orta Avrupa’da sanılandan on binlerce yıl daha uzun süre yaşadığını ve Buzul Çağı’nın ortasında mamutlarla aynı dönemi paylaştığını keşfetti.
Potsdam Üniversitesi ile Mannheim’daki Reiss-Engelhorn Müzeleri öncülüğünde yürütülen uluslararası araştırma, Almanya’nın Yukarı Ren Ovası bölgesinde bulunan eski kemikler üzerinde yapıldı. Radyokarbon ve antik DNA analizleri, suaygırlarının burada 47.000 ila 31.000 yıl önce hâlâ yaşadığını doğruladı. Bu bulgu, onların Avrupa’dan sanılandan yaklaşık 70.000 yıl sonra yok olduklarını gösteriyor.
Buzul Çağı’nın Sıcak Noktası
Yukarı Ren Ovası, geçmiş iklim değişikliklerinin izlerini taşıyan önemli bir bölge. Burada binlerce yıldır gömülü kalan kemikler, Avrupa’nın iklim geçmişine dair benzersiz bilgiler sunuyor. Araştırmada yer alan Dr. Ronny Friedrich, “Kemiklerin olağanüstü şekilde korunmuş olması bize büyük bir avantaj sağladı. Bu kadar eski örneklerde analiz yapabilmek her zaman mümkün değildir,” diyerek bulguların önemini vurguladı.
Bilim insanları, suaygırlarının kalıntılarını genetik olarak incelediklerinde, bu canlıların günümüzde Afrika’da yaşayan türlerle aynı türe ait olduğunu belirledi. Yani, bu “Avrupalı suaygırlar” genetik olarak modern Afrika suaygırlarının yakın akrabalarıydı. Radyokarbon tarihleme sonuçları ise, bu hayvanların Buzul Çağı’nın ılıman bir evresinde, yani iklimin kısa süreli olarak yumuşadığı dönemde yaşadıklarını ortaya koydu.
Sıcak Severlerle Soğuk Devlerin Buluşması
En ilginç bulgulardan biri, bu sıcak iklim canlılarının aynı dönemde mamutlar ve yünlü gergedanlar gibi soğuğa dayanıklı türlerle aynı bölgede yaşamış olmasıydı. Bu olağanüstü ekolojik karışım, Buzul Çağı’nın düşündüğümüz kadar tekdüze bir buz çölü olmadığını gösteriyor. Farklı iklim bölgeleri yan yana var olmuş ve bazı bölgeler, suaygırlarının bile hayatta kalabileceği kadar ılıman koşullar sunmuş.
Genom analizleri, Avrupa’daki suaygırlarının genetik çeşitliliğinin oldukça düşük olduğunu da gösterdi. Bu, popülasyonun küçük ve izole bir topluluk olarak uzun süre yaşadığını düşündürüyor. Araştırmacılar, bunun türün Avrupa’da yavaş yavaş yok oluş sürecine girdiğini gösterdiğini düşünüyor.
Avrupa’nın İklim Tarihi Yeniden Yazılıyor
Araştırmanın başyazarı Dr. Patrick Arnold, “Sonuçlarımız, su aygırlarının Avrupa’dan son sıcak dönemin sonunda tamamen kaybolduğu yönündeki varsayımı çürütüyor ve bu bulgular, Avrupa’nın iklim geçmişine ve ekosistemine dair anlayışımızı kökten değiştiriyor.”” diyor.
Proje lideri Prof. Dr. Wilfried Rosendahl ise çalışmanın önemini şu sözlerle özetliyor: “Bu sonuçlar bize Buzul Çağı’nın tek bir hikâyeden ibaret olmadığını gösteriyor. Avrupa’nın farklı bölgeleri kendi küçük iklim dünyalarına sahipti. Bu farklılıkları bir araya getirdiğimizde, geçmişin çok daha karmaşık ve renkli bir tablosu ortaya çıkıyor.”
Donmuş Almanya’nın Sırrı
Klaus Tschira Vakfı tarafından desteklenen “Eiszeitfenster Oberrheingraben” adlı proje kapsamında yürütülen bu araştırma, son 400.000 yılın iklim ve çevre değişimlerini anlamayı hedefliyor. Mannheim’daki Reiss-Engelhorn Müzeleri’nde korunan “Reis koleksiyonu”ndan elde edilen kemikler, Avrupa’nın geçmişine dair büyüleyici ipuçları sunmaya devam ediyor.
Sonuç olarak, bu keşif yalnızca bir tarih düzeltmesi değil aynı zamanda Avrupa’nın Buzul Çağı manzarasının yeniden yorumlanması anlamına geliyor. Görünüşe göre, donmuş Almanya topraklarında bir zamanlar mamutlar karlar üzerinde gezinirken, suaygırları ılık bataklıklarda suya girip serinliyordu.
YAZAR: SALİHA KAYGISIZ
REFERANSLAR:





