Labmedya - Laboratuvar ve Sağlık Gazetesi

Yeni çalışma kapsamında araştırmacılar, her yaştan insanın gerçek yaşam anılarını toplayarak hangi özelliklerin bir anıyı canlı tuttuğunu inceliyor. Duyusal ayrıntılar, yoğun duygular ve olayın anlatı bütünlüğü gibi unsurların anıların kalıcılığında belirleyici olup olmadığı araştırılıyor.

Proje, alışılmışın dışında bir yöntem izleyerek sinirbilimi edebiyat çalışmalarıyla birleştiriyor. Araştırmacılar yalnızca beyin aktivitesine değil, insanların anılarını nasıl hikâyeleştirdiğine ve kelimelerle nasıl aktardığına da odaklanıyor.

Çalışmaya göre bir anının canlı kalmasında sadece görsel ayrıntılar değil, olay anında hissedilen “orada olma” duygusu ve yaşantının kişinin hayat hikâyesindeki yeri de büyük önem taşıyor. Bir olayın anlamlı bir bütün içinde yer alması, hafızadaki gücünü artırabiliyor.

Araştırmacılar, anıların neden kalıcı olduğunu daha iyi anlamanın pratik faydalar sağlayabileceğini belirtiyor. Bu bilgiler, ileri yaşlarda hafızayı destekleyici yeni yöntemlerin geliştirilmesine ya da hafıza bozuklukları yaşayan bireylere yönelik yaklaşımlara katkı sunabilir.

Kaynaklar:

www.cam.ac.uk

ShiningScience