Sağlık
Yeni Bir Nanotıp, Hayvan Deneylerinde Lösemiyi Yok Etti
Yeni çalışmada ekip, ilacı sıfırdan tasarlayarak onu küresel nükleik asit (SNA) formuna dönüştürdü — yani DNA zincirlerinin küçük küreleri kapladığı bir nanoyapı haline getirdi. Bu tasarım, zayıf etkiye ve düşük çözünürlüğe sahip bir ilacı güçlü, hedefe yönelik bir kanser yok ediciye dönüştürdü. Üstelik bu yöntem, sağlıklı hücrelere zarar vermiyor.
Geliştirilen yeni tedavi, akut miyeloid lösemi (AML) adı verilen hızlı ilerleyen bir kan kanseri türüne sahip hayvan modeli üzerinde test edildi. Sonuçlar çarpıcıydı:
· SNA tabanlı ilaç, standart kemoterapiye kıyasla lösemi hücrelerine 12,5 kat daha verimli girdi.
· Hücreleri 20.000 kat daha etkili öldürdü.
· Kanserin ilerlemesini 59 kat azalttı.
Üstelik bu etkiler yan etki gözlenmeden elde edildi.
Bu çalışma, bilim insanlarının nanoyapıların vücutla etkileşimini hassas biçimde kontrol ettiği yapısal nanotıp adlı yeni bir alanın gücünü gösteriyor. Şu anda klinik denemelerde olan yedi farklı SNA tabanlı tedavi, gelecekte kanser, enfeksiyon, nörodejeneratif ve otoimmün hastalıklar için güçlü aşılar ve ilaçlara kapı aralayabilir.
Çalışmayı yöneten Prof. Chad A. Mirkin, şunları söyledi:
“Hayvan modellerinde tümörleri tamamen durdurabildik. Eğer bu başarı insan hastalarda da tekrarlanırsa, bu gerçekten heyecan verici bir gelişme olur. Daha etkili kemoterapi, daha iyi yanıt oranları ve daha az yan etki — kanser tedavisinde her zaman hedefimiz budur.”
Mirkin, Northwestern Üniversitesi’nde Kimya, Biyomedikal Mühendisliği, Malzeme Bilimi ve Tıp alanlarında görev yapıyor. Ayrıca Uluslararası Nanoteknoloji Enstitüsü’nün kurucu direktörü ve Robert H. Lurie Kapsamlı Kanser Merkezi’nin üyesi.
Bu araştırmada ekip, sıklıkla kullanılan ancak zayıf çözünürlüğe sahip 5-fluorourasil (5-Fu) adlı kemoterapi ilacına odaklandı. 5-Fu, vücutta düşük oranda çözündüğü için çoğu zaman kanser hücrelerine ulaşamıyor ve sağlıklı dokulara zarar vererek bulantı, yorgunluk hatta kalp problemleri gibi ciddi yan etkilere yol açabiliyor.
Mirkin, “Kemoterapi genellikle çok toksiktir ama çoğu insan, aynı zamanda düşük çözünürlüklü olduğunu bilmez,” dedi. “Bu nedenle ilacı suda çözünür hale getirecek ve etkili şekilde hücrelere ulaştıracak yollar bulmamız gerekiyor.”
Araştırmacılar çözüm olarak SNA yapısını kullandı. Bu yapılar, DNA veya RNA tabakasıyla kaplı küresel nanoparçacıklardan oluşuyor. Hücreler, SNA’ları doğal olarak tanıyor ve içeri alıyor. Ekip, bu DNA katmanlarına doğrudan 5-Fu moleküllerini entegre ederek yeni bir ilaç formu geliştirdi.
Mirkin, “Miyeloid hücreler, yüzeylerinde bu molekülleri tanıyan çok sayıda alıcıya (reseptöre) sahiptir. Bu reseptörler, SNA’yı gördüğünde onu kendiliğinden içeri çeker,” diye açıkladı.
Yapısal yeniden tasarım, 5-Fu’nun kanser hücreleriyle etkileşimini tamamen değiştirdi. SNA formu, lösemi hücreleri tarafından kolayca tanındı ve emildi. Hücre içine girdikten sonra DNA kabuğu enzimlerle parçalandı ve ilaç doğrudan hücre içinde serbest bırakılarak kanser hücresini içeriden yok etti.
Farelerde yapılan deneylerde, tedavi lösemi hücrelerini kan ve dalakta neredeyse tamamen ortadan kaldırdı ve hayatta kalma süresini önemli ölçüde uzattı. Ayrıca SNA’lar yalnızca AML hücrelerini hedeflediği için sağlıklı dokular zarar görmedi.
Kaynak:https://www.lab-worldwide.com/





