Prof. Dr. A. Kadir HALKMAN
USTA
Merhaba,
Yıllar önce başıma gelen saçmalığa yine maruz kaldım.
Öncesinde Ankara'ya yaklaşık 500 km uzakta büyük bir gıda işletmesinde bir sorunun çözülmesi için davet edildim. Günler boyu hat boyunca numune aldım, hattı inceledim. Sonuçta bir soğutma tankındaki helezonlu taşıyıcının, tankın sol tarafında olmasının sorun yarattığını, burada yarı mamul halindeki ürünün tankın başında biriktiğini, burada kontaminasyonun yükseldiğini tahmin ettim. Çalışmalarımı o bölgede yoğunlaştırdım. Evet, tahminim doğru idi, laboratuvar sonuçları bunu açıkça gösteriyordu. İşletme müdürünü tankın başına davet ettim, elimdeki sonuçlarla konuyu açıkladım. "Eğer bu helezon sol değil de sağda olursa ürün birikimi olmayacak ve kontaminasyon yükselmeyecek. Bu helezonu sağ tarafa taşımak mümkün mü?"
Gıda mühendisi olan işletme müdürü "Hocam, önceden sağ tarafta idi, ustabaşı bunu sol tarafa aldırdı, bakın tanktaki orijinal yerin izini görüyorsunuz." Evet, gerçekten şöyle bir bakınca orijinal yerin izleri açıkça görülüyordu. İşletme müdürüne "Şunu orijinal yerine taşıyın, haftaya gelince tekrar çalışalım." dedim ve Ankara'ya döndüm. Bu arada, öncesinde sorun yok iken helezonun sola taşınması sonrasında sorun oluştuğu da ortaya çıktı.
Bir hafta sonra işletmeye gittim ve helezonun eski yerinde durduğunu gördüm. O tarihlerde cep telefonu ve e-posta iletişimi henüz yok. İşletme müdürünü tankın başına davet ettim ve neden helezonun sağ tarafa taşınmadığını sordum. Başı önde ve gözlerini gözlerimden kaçırarak "Ustabaşı, bu değişikliğe gerek olmadığını söyledi."
Çok güzel. İşletme müdürü, laboratuvar sonuçlarına göre ikna olmasına ve sorunun bu taşıma sonrası ortaya çıktığının anlaşılmasına rağmen, ustabaşına eski haline getirilmesi konusunda söz geçiremiyor. İşletme müdürünün elini dahi sıkmadan "Size kolay gelsin." deyip Ankara'ya döndüm.
Sonra ne mi oldu? Gerisi dedikoduya girer, devam etmeyeyim.
Bu örnekte, işletme mühendisi ne değiştiği için sorun çıktığını geriye dönük olarak izlemek durumunda idi. Bunu yapsa idi ve helezonu orijinal yerine taşıtsa idi muhtemelen dışarıdan bir uzman getirilmesine gerek kalmayacaktı. Ama işletme mühendisi bunu yapmadığı için sorunu çözemedi, dışarıdan uzman getirtildi.
Geçenlerde bu kez Ankara'ya daha yakın bir işletmede bir başka sorun bildirildi. Üründe bozulma var. Kalktım gittim. Yine hat boyu inceleme, numune alma ve "Önceden sorun yoktu da ne değişti de sorun çıktı?" didiklemesi. Her şey aynı imiş ama usta ayrılmak zorunda kaldığı için yeni bir usta gelmiş. Önceki usta, kişisel alacak verecek nedeniyle tutuklandığı için onunla irtibat da sağlıyormuş. Yani "Yeni usta aldık, ürün bozulmaya başladı, gel de nerede hata yapıyor?" sorgulaması mümkün değil.
Bu kez işletmede mühendis yok. Makine mühendisi patron ve çalışanlar... Numuneleri aldık, analizleri zorunlu olarak Ankara'da yaptık çünkü işletmede laboratuvar da yoktu. Analiz sonuçları bir şeyleri işaret etti. Bir daha işletmeye gittik, şüphelerimiz doğrultusunda daha yoğun numune aldık, ustadan üretim detayını öğrendik. Peki. Bozulma nedeni hakkında şüphelerimiz doğrulanıyor gibiydi. Ustaya "Bunu böyle yapma." dedik ama surat ifadesinden pek de ikna olmuş gibi görülmüyordu. Hafta sonu detaylı temizlik istedik ve ardından pazartesi sabah işletmeye tabiri yerindeyse baskın yaptık. Patron da beklemiyordu. Üretime doğrudan müdahale ettik. Ustanın hiç hoşuna gitmedi ama bize uydu. Sonuçta tabi ki temiz ürün elde ettik.
Sorun ustanın işgüzarlığından ibaret. Aklınca işletmeyi daha fazla kâra geçirecek. Bu amaçla hat boyunca fire olarak tanımlanan artık ürünü tekrar hattın başına ekliyor. Burada sorun yok gibi görülüyor ama fire denilen kısım bir gece hatta hafta sonu bekleyince tabi ki mikrobiyel yük artıyor ve bunun hattın başına verilmesi ile bozulma kaçınılmaz oluyor. Dedik ki "İşlem devam ederken fireyi hattın başına ver ama beklemiş fireyi asla hat başına ekleme.". İşte laboratuvar sonuçları...
Sonra ne mi oldu? Sorun devam ediyor çünkü usta, patrona rağmen bildiğini okuyor. Patron dahi ustaya söz geçiremiyor çünkü usta, patronu, kendisinin vazgeçilemez olduğu konusunda ikna etmiş.
Bu durumda benim yapabileceğim hiçbir şey yok.
Gıda ve diğer üretim tesislerinde ustalar, teknisyenler gibi ara elemanlar gereklidir, olmazsa olmazdır ancak bu denli özgür de olmamalılar. Sorun belli, laboratuvar bulguları ile de kanıtlanmış ama usta kendi bildiğini okuyor.
Sevgili meslektaşlarım, insan ilişkileri çok zor. Mühendis, ustaya söz geçirmek zorundadır aksi halde ustanın elinde oyuncak olur, mesleğimizin itibarı yerlere düşer. Teknolojiye tam olarak hâkim olmadan da ustaya söz geçiremezsiniz. Mühendislik bilgilerinizi teknoloji ile harmanlamak zorundasınız. Tulumunuzu ve çizmenizi giyip ustadan önce işletmede olmak ve ustadan sonra işletmeden çıkmanız gerek. Aksi halde usta sizi bırakın kalfayı çırak gibi kullanır. Size derslerde verdiğimiz bilgiler ve kitaplar asla yeterli değildir. Biz, derslerimizde sadece size anahtar veriyoruz. Gerisi size kalmıştır.
Sevgiyle,