Labmedya - Laboratuvar ve Sağlık Gazetesi

Hayvanlarda Hormon Uygulamalari

Kirmizi et ve tavuk beslenmemizde olmazsa olmaz gidalar. Bu ürünlerde ilk dikkat ettigimiz nokta etin tazeligidir. Bu noktada ambalajli ürünlerde son kullanma tarihlerine bakmak, kirmizi et reyonlarinda etin renginin canliligini kontrol etmek ve soguk zincirin dikkate alinmasi bizim kontrolümüzde olan önlemlerdir. Peki et ve et ürünlerinde bizi bekleyen gizli tehlike nedir? Cevap hormonlu ürünler.

Bu durum cok tartisilan bir konudur. Çünkü özellikle tavuklarda direkt olarak bitkilerdeki gibi büyümeyi tesvik eden hormon uygulamasi yapilmamakta, bununla birlikte bazi antibiyotikler yan etki olarak büyümeyi gelistirici etkiye neden olmaktadir.

Neden tavuklarda direkt olarak hormon uygulamasi yapilamiyor?

1. Amerika ve bir çok ülkede hormon uygulamasi yasak.
2. Hormon uygulamasi hayvanlarda efektif degil. Söyleki hayvanlarda büyümeyi saglayan endokrinolojik sinyalleri harekete geçirmek çok komplekstir. Yani hormonun hayvana enjekte edilmesi onu direkt büyütmüyor.
3. Vücudun hormonu algilamasi oldukça zordur. Büyüme hormonu bir proteindir ve hayvana agiz yolu ile uygulandiginda soya ya da misir gibi sindirilerek yapisi bozulur.
4. Maliyeti yüksektir. 1 mg lik uygulama tavugun kendisinden daha pahalidir.
5. Tavuklarda bazi hastaliklarina neden olabilmektedir, bu da verimi düsürür.
6. Tavuklarda gelisim süreci zaten çok hizli oldugundan hormona gerek yoktur.

Büyük bas ve küçük bas hayvanlarda durum nedir?

1950'den beri Gida ve ilaç idaresi (FDA) inek ve koyunlarda bir çok steroid hormonunun kullanildigini tespit etti. Bu hormonlar ; östrojen, progesteron, testesteron ( dogal hormonlar) ve bunlarin sentetik versiyonlaridir. Dogal hormonlarin uygulamasi hayvanlarda bazi hastaliklara karsi tedavi amaçli da olabilmekte ve ayrica vücutlarinda hali hazirda da bu hormonlar oldugundan analizlerle ekstra hormon kullaniminin tespiti guclesmektedir. Bunun disinda yapay hormon olarak zeranol , trenbolon ve melengestrol kullanilmaktadir. Amerika'da hayvanlarda kullanilan bu hormonlarin insanlar üzerine etkileri arastirildinda ikiz ve üçüz dogumlara yol açtigi, erkeklerde sperm sayisini azalttigi , bagisiklik sistemine zarar verdigi tespit edilmistir. Çevreye olan etkileri ise uzun süre toprakta çözünmeden kaldiklarindan yer alti sularina geçtigi ve baliklarin üremesine olumsuz etki ettiginden o bölgedeki ekosistemi etkiledigi seklinde tespit edilmistir.

Ülkemizde anabolik hormonlarin kullanilmasi 1992 yilindan itibaren yasaklanmistir. Bugün ülkemizdeki mevcut uygulama 2003 yilinda çikartilan “Gida degeri olan hayvanlara uygulanmasi yasaklanan ve belli sartlara baglanan hormon ve benzeri maddeler hakkinda Teblig” (2003/18) ile düzenlenmektedir. Bu Teblige göre stilbenler, antitroidal maddeler, anabolizan amaçli kullanilan steroidler, zeranol dahil beta rezorsilik asit laktonlar ve beta agonisti maddeler’in anabolizan amaçli kullanilmalari yasaktir. Ayni sekilde bu türden maddelerin imal edilmesi, satilmasi, bulundurulmasi ve uygulanmalari da yasaktir. Ancak özellikle erkeklik ve disilik hormonlarinin tedavisel amaçla ve zootekni amaçli kullanilmalari veteriner hekim kontrolünde ve reçete ile olacak sekilde mümkündür. ( Prof. Dr. Ender Yarsan, Farmakoloji ve Toksikoloji, 2007.) Bilginize.. 5 days ago, meltem günay tarafindan yayinlandi Yükleniyor