Psikoloji
Çocuğa Bağırmak, Fiziksel Şiddet Kadar Yıkıcı ve Kalıcı Psikolojik Hasarlara Yol Açıyor
Yapılan sistematik incelemeler, çocukluk çağında maruz kalınan sözlü tacizin (bağırma, aşağılama, tehdit etme), fiziksel şiddetle eşdeğer düzeyde bir yıkım yarattığını ortaya koyuyor. "Çocukluk Çağı Sözlü İstismarı" olarak literatüre giren bu kavram, basit bir disiplin sorunu veya anlık bir öfke patlaması değil, çocuğun gelişimini temelden baltalayan ciddi bir kötü muamele türü olarak tanımlanıyor.
Ebeveynler, öğretmenler veya bakım verenler tarafından sarf edilen zehirli sözler, çocuğun iç dünyasında onarılması güç hasarlar bırakıyor. Araştırmalar, bu tür düşmanca etkileşimlerin anksiyete, depresyon, düşük özgüven, kendine zarar verme eğilimi ve yetişkinlikte ilişki kurma zorlukları riskini dramatik bir şekilde artırdığını gösteriyor. Sözler kemikleri kırmıyor olabilir ama çocuğun "ruhsal omurgasını" zedeleyerek, onun tüm gelişimsel yörüngesini kalıcı olarak saptırıyor ve duygusal dünyasında ömür boyu sürecek bir enkaz bırakıyor.
Bu bulgular, toplumda "terbiye etmek" veya "sert ebeveynlik" kılıfı altında normalleştirilen bağırma ve küçük düşürme kültürüne karşı sert bir meydan okuma niteliğinde. Düşmanca sözlü tepkiler, çocuğun davranışını düzelten bir eğitim aracı değil, aksine onun beyin kimyasını ve duygusal düzenleme becerilerini bozan bir travma kaynağıdır. Artık kabul etmeliyiz ki; bir çocuğa bağırmak, ona tokat atmakla aynı psikolojik şiddet frekansında yankılanıyor ve "biz de böyle büyüdük" savunması, bu bilimsel gerçeği değiştirmiyor.
Uzmanlar, bu sessiz salgını durdurmak için sözlü istismarın net bir şekilde tanımlanması ve bir şiddet türü olarak kabul edilmesi gerektiğini vurguluyor. Evlerde, okullarda ve gençlik programlarında "duygusal güvenliği" merkeze alan, travma bilgisine dayalı yeni ve şefkatli bir iletişim diline ihtiyacımız var. Saygılı iletişim ve ebeveynlere sunulacak destek mekanizmaları, çocukların sadece fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da bütün, sağlıklı ve özgüvenli bireyler olarak yetişmesinin tek yolu olarak görülüyor.
Kaynak: Shinning Science





