Bilim
Köpek Sanılan Fosillerin Kurt Olduğu Genetik Analizle Doğrulandı
İnsanlarla köpekler arasındaki ilişkinin kökeni, göründüğü kadar net değil. Genellikle, köpeklerin insanlarla arkadaşlık kurmaya başlaması yaklaşık 15.000 yıl öncesine tarihlense de, evrimsel olarak kurtlardan ayrılmaları 30.000 yıl kadar geriye gidebilir. Ancak bu ayrım çizgisi, kimin kiminle ne zaman dost olduğu konusunda oldukça belirsiz.
Mesela Tumat yavrularını ele alalım. 2011 ve 2015 yıllarında Sibirya’nın kuzeyindeki uzak Syalakh bölgesinde keşfedilen bu son derece iyi korunmuş hayvanlar, bazı uzmanlar tarafından köpek evcilleştirmesine dair en eski kanıtlardan biri olarak görülüyordu. Ancak 11 Haziran’da Quaternary Research dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, Tumat yavruları aslında köpek değilmiş—muhtemelen kurt yavrularıymış. Ve son öğünleri, tarihsel bazı varsayımları daha da gözden geçirmemize neden oluyor.
Uluslararası bir araştırma ekibi tarafından yapılan genetik analizler ve iç incelemeler sonucu, kardeş yavruların öldüklerinde yaklaşık iki aylık oldukları (muhtemelen bir toprak kaymasında öldüler) ve günümüz kurtlarına benzer şekilde hepçil beslendikleri ortaya çıktı. Daha da şaşırtıcı olanı, midelerinde yünlü gergedan kalıntıları bulunmasıydı.
Omuz yüksekliği yaklaşık 1.5 metre olan bir yünlü gergedanı avlamak, kurtlar için oldukça zorlu olurdu. Bu yüzden araştırmacılar, yavruların yetişkin kurtlar tarafından avlanmış genç bir gergedanla beslendiklerini düşünüyor. Yine de, böyle büyük bir av günümüz kurtları için bile oldukça etkileyici sayılır. Bu da bilim insanlarını, Buzul Çağı’nda (Pleistosen dönemi) yaşayan kurtların günümüzdekilerden daha büyük olup olmadığını sorgulamaya yöneltiyor.
Tumat yavruları ilk keşfedildiğinde, yakınlarında insan işlenmiş yünlü mamut kemikleri de bulunmuştu. Bu doğrudan bir kanıt olmasa da, bazı araştırmacılar bu kurtların ya biraz evcilleştirilmiş olabileceğini ya da en azından insanlar etrafında dolaşacak kadar güven beslediklerini düşünüyor.
York Üniversitesi’nden arkeolog ve çalışmanın ortak yazarı Anne Kathrine Runge, “Bu döneme ait iki kız kardeşi bu kadar iyi korunmuş halde bulmak inanılmazdı; ama daha da inanılmaz olanı, yedikleri son öğüne kadar hikâyelerini bu kadar detaylı şekilde ortaya koyabilmemiz,” dedi. İlginç bir şekilde, bu yavruların köpek olabileceği yönündeki erken savlardan biri tüylerinin siyah renkli olmasıydı. Bu mutasyonun sadece evcil köpeklerde görüldüğü düşünülüyordu. Ancak şimdi kurt olduklarının kesinleşmesi, bu genetik varsayımı da sorgulatıyor.
“Bu hayvanların neredeyse kesin olarak kurt ve evcil köpek olmadıklarını öğrenmek bazılarını hayal kırıklığına uğratabilir. Ama onların sayesinde o dönemdeki çevreyi, bu hayvanların nasıl yaşadıklarını ve 14.000 yıl önceki kurtların modern kurtlara ne kadar benzediğini daha iyi anlayabiliyoruz,” diye ekledi Runge. Yine de, Tumat kardeşler ne kadar öğretici olursa olsun, gerçek kimlikleri nedeniyle araştırmacılar, insanlarla köpekler arasındaki ilk dostluğun izini sürmeye kaldıkları yerden devam etmek zorundalar.