Bilim
Beyine Takılan “Çip” Depresyonu Azaltabilir
Stanford Üniversitesi’nde yürütülen ve dünya çapında dikkat çeken bir klinik araştırma, depresyon tedavisinde çığır açabilecek yeni bir teknolojiyi gözler önüne serdi. Araştırmacılar, “DBS-Nexus” adını verdikleri yenilikçi bir beyin çipi ile, klasik ilaç tedavilerine yanıt vermeyen hastalarda ciddi iyileşmeler sağladı. Bu çip, beynin duygu durumla doğrudan ilişkili bölgelerine yerleştiriliyor ve hastanın ruh haline göre anlık sinirsel geri bildirim sağlıyor. Araştırmada yer alan 25 hastanın %70’inde, majör depresyon semptomlarında belirgin ve kalıcı bir azalma görüldü.
Bu çip, geleneksel nörostimülasyon cihazlarından farklı olarak, beyin aktivitelerini sürekli izleyerek sadece depresif bir atak algılandığında müdahale ediyor. Yani cihaz, kişiye özel uyarlanmış bir "nörolojik dengeleyici" gibi çalışıyor. Çip, özellikle beynin prefrontal korteks ve anterior singulat bölgelerine düşük voltajlı elektriksel uyarılar göndererek, sinaptik aktiviteyi stabilize ediyor. Bu işlem, duygusal regülasyondan sorumlu beyin devrelerinin yeniden uyumlanmasını sağlıyor. Yöntem, sadece semptomları bastırmakla kalmıyor, aynı zamanda beyindeki işlevsel bozukluğu da kökten düzeltmeyi amaçlıyor.
Araştırmanın yayımlandığı Nature Medicine dergisine göre, hastaların çoğunda ilk 4 hafta içinde bile belirgin düzelmeler görülürken, 8 haftanın sonunda bazı katılımcılar normal sosyal işlevlerine dönebildi. Çalışmanın baş araştırmacısı Dr. Karl Deisseroth, “Bu teknoloji sayesinde depresyonun neden olduğu içsel kilitlenme halini çözebiliyoruz. Beyinle doğrudan konuşmak, en etkili tedavi yollarından biri olabilir,” dedi. Araştırmacılar, teknolojinin aynı zamanda obsesif kompulsif bozukluk (OKB), bipolar bozukluk ve anksiyete gibi diğer psikiyatrik hastalıklar için de genişletilebileceğini belirtiyor.
Elbette bu gelişme, beyne doğrudan müdahale edilen bir cihaz olduğu için etik tartışmaları da beraberinde getiriyor. Uzmanlar, bu tür müdahalelerin hastanın kişilik yapısını nasıl etkileyebileceği, uzun vadeli sonuçlarının ne olacağı ve mahremiyet gibi konularda kapsamlı değerlendirmeler yapılması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca bu cihazın maliyeti, geniş ölçekli uygulanabilirliği ve klinik onay süreçleri de hâlâ tartışma konusu. Bununla birlikte, klasik ilaçlara ve terapi yöntemlerine dirençli ağır depresyon vakaları için bu yöntem, umut verici bir alternatif olarak öne çıkıyor.