Araştırma
Empati Yorgunluğu
Ancak özellikle sağlık çalışanları gibi sürekli başkalarının acılarına tanıklık eden meslek gruplarında bu yetenek zamanla ağır bir yük haline gelebilir. “Empati yorgunluğu” ya da literatürde geçen adıyla “compassion fatigue” başkalarının duygusal acılarına sürekli maruz kalmanın sonucunda ortaya çıkan tükenmişlik durumunu tanımlar. Bu olgu yalnızca mesleki performansı değil, kişinin kendi ruhsal sağlığını da ciddi şekilde etkileyebilir.
Psikolog Charles Figley tarafından 1990’larda tanımlanan empati yorgunluğu, “başkalarının travmatik deneyimlerine empatik olarak katılım gösterdikten sonra kişinin kendisinin de tükenmiş hissetmesi” olarak açıklanır. Sağlık çalışanları bu açıdan en riskli gruplar arasındadır. Çünkü sürekli yoğun stres, ağır mesai saatleri ve travmatik hasta öyküleri ile karşılaşırlar. Özellikle pandemi döneminde yapılan çalışmalar sağlık çalışanlarında empati yorgunluğu ve buna bağlı tükenmişlik oranlarının dramatik şekilde yükseldiğini göstermiştir.
Empati yorgunluğunun biyolojik temelleri de araştırılmıştır. Sürekli stres ve duygusal yüklenme beynin stres yanıtını düzenleyen hipotalamus-hipofiz-adrenal (HPA) eksenini zorlar. Bu da kortizol seviyelerinde dengesizlik yaratabilir. Ayrıca beynin duygusal işleme ile ilgili bölgeleri olan amigdala ve prefrontal korteks arasındaki etkileşim de olumsuz etkilenir. Bunun sonucunda kişi daha tahammülsüz, yorgun ve duygusal olarak tükenmiş hissedebilir.
Klinik gözlemler empati yorgunluğu yaşayan sağlık çalışanlarının işlerine karşı motivasyon kaybı, uyku bozuklukları, kaygı ve depresyon belirtileri yaşadığını ortaya koymaktadır. Hatta bu durum hasta bakım kalitesinde düşüşe yol açabilir. Dünya Sağlık Örgütü 2022 raporunda, empati yorgunluğu ve tükenmişlik sendromunun sağlık çalışanları arasında büyük bir sorun haline geldiğini ve müdahale edilmesi gerektirdiğini vurgulamıştı.
Bu noktada çözüm yolları da önem kazanmaktadır. Uzmanlar sağlık çalışanlarının ve empati oranı yüksek olan bireylerin düzenli psikolojik destek almasının, kurumların destekleyici çalışma koşulları oluşturmasının ve stres yönetimi tekniklerinin uygulanmasının büyük fark yaratabileceğini belirtmektedir. Empati yorgunluğu bireysel zayıflığın değil sistematik bir yükün sonucu olarak görülmeli ve desteklenmelidir.
Yazar: Eylül Rüzgar Üzer
Kaynak
1. Ruiz-Fernández, M. D., Ramos-Pichardo, J. D., Ibáñez-Masero, O., et al. (2020). Compassion fatigue, burnout, compassion satisfaction and perceived stress in healthcare professionals during the COVID-19 health crisis in Spain. Journal of Clinical Nursing, 29(21-22), 4321–4330. https://doi.org/10.1111/jocn.15469
2. https://www.who.int/news/item/25-04-2024-202404_protecthw_mentalhealth 
3. https://sigmapubs.onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/jnu.12229





